Bakım Teknikleri
Zihinlerimizin İki Ortak Adresi
Çoğu insan için bir iş günü; bilgisayar başında geçirilen saatler, toplantı takvimleri veya yoğun telefon trafiği anlamına geliyor olabilir. Fakat bir Alzheimer veya Parkinson hastası yakınıysanız, işinize odaklanmaya çalışırken zihninizin bir yarısı hep evde kalır. "Şimdi iyidir, bir şey olmaz" desek de, minik bir endişe hep omuzlarımızda taşınır. Her sabah evden çıkarken içimizi sıkan o tanıdık duygu: "Her şey yolunda gidecek mi?" İşte bu yazıda, aklın evde asılı kalmaması için planlı ve sistemli takibin ne kadar önemli olduğunu, hem bilimsel hem insani yönleriyle ele alacağız.
Evde Sevdiğiniz Biri Varken İşte Olmak: Sıkışmışlık Hissi
Hastalıkların özellikle ilerleyen evrelerinde, günlük hayat neredeyse hiç mola vermeden bakım gerektirir hâle gelir. Araştırmalar, Alzheimer hastalarının %60’ının evde aile bireyleri tarafından bakıldığını; Parkinson’da ise bu oranın %70 civarında olduğunu gösteriyor. Yani bir yanda sevdiğiniz insanın ihtiyaçları, diğer yanda ise işle ilgili sorumluluklar var. Tüm bunlar, bir günün kaç yerden çatlayabileceğinin adeta kanıtıdır.
Hasta yakınları, çoğunlukla yetersizlik duygusu, yoğun stres ve zaman zaman suçluluk hissiyle baş etmeye çalışırlar. Suçluluk duygusu, çoğu zaman "İşimizi yapıyoruz ama acaba yeterince iyi bakabiliyor muyuz?" sorusuyla başlar ve büyür. Halbuki hiçbir insan, iki yerde birden kusursuzca var olamaz. İşte tam da bu noktada planlı takip devreye girer ve bazen bir nefeslik huzur olur.
Planlı Takip Nedir? Neden Gerekli?
"Planlı takip" dendiğinde çoğu kişinin aklına karmaşık listeler, boğucu yapılacaklar listesi veya karmaşık teknolojiler gelebilir. Oysa asıl mesele, sevdiklerimizin güvenliğini ve iyi oluşunu basit ama etkili bir şekilde düzenleyebilmek. Bilimsel olarak da biliyoruz ki organize ve sistemli bakım, hem hastanın hem de bakım verenin yaşam kalitesini artırıyor (Brodaty & Donkin, 2009).
Hastanın günlük alışkanlıklarını ve rutinlerini düzenli şekilde takip etmek
İlaç takibi ve dozajlarının kontrolü
Hastanın genel sağlık durumu, ruh hali ve davranış değişimlerinin izlenmesi
Ev içi güvenliğin, örneğin düşme riskinin önlenmesi adına alınan önlemleri düzenli kontrol etmek
Planlı ve belirli aralıklarla gerçekleştirilen takip; kaygıyı azaltır, olaylara anında müdahale imkanı yaratır ve belki en önemlisi, bakım verenin kendisini daha güvende ve kontrol sahibi hissetmesini sağlar.
İş ve Bakım Arasında Denge Kurmak: Kaygı Nerede Başlar?
Belli bir sorumluluğunuz varken, önlem almak doğal bir motivasyondur. Ancak "Her şeyi kontrol edemem" duygusuyla baş etmek zordur. Araştırmalar, bakıcı stresinin özellikle iş hayatı ile bakım sorumlulukları arasındaki dengesizlikten kaynaklandığını ve bu stresin uzun vadede depresyon, anksiyete ve tükenmişlik sendromuna yol açabileceğini göstermektedir (Schulz & Sherwood, 2008).
Bu noktada, bakım sorumluluklarını sistemli ve öngörülebilir bir şekilde planlamak hem fiziksel hem de psikolojik rahatlama sağlar. Kaygınız kaybolmasa bile, onunla başa çıkmak için güçlü bir dayanağınız olur. Zihninizin bir köşesinde "Gerekli önlemler alındı, düzen sıkı" diyebilmek büyük bir ferahlık sunabilir.
Planlı Takibin İlkeleri: Kapsamlı Bir Yol Haritası
Günlük Bakım Rutinleri Oluşturun
Her gün aynı saatlerde tekrar edilen basit alışkanlıklar, hem hasta hem de bakım veren için hayatı öngörülebilir ve huzurlu kılar. Örneğin, sabah kahvaltısından önce ilaç alma, ardından el-yüz yıkama gibi. Rutinler, özellikle Alzheimer hastalarında belirsizlik kaynaklı huzursuzluğu azaltır.İlaç ve Tedavi Takibinde Pratik Çözümler
İlaç kutuları, ajandalar veya dijital hatırlatıcılar kullanmak; tedavinin aksamasını önler. Bilimsel veriler, ilaçların düzenli alınmasının hem semptom kontrolünde hem de olası acil durumların önlenmesinde kritik rol oynadığını ortaya koyar.Evde Güvenliği Rutin Kontrollerle Sağlayın
Kapıların kilitli olması, tehlikeli eşyaların kaldırılması ve yaşa uygun alanların güvenliğinin düzenli olarak gözden geçirilmesi, huzur verir. Haftalık kontrol listeleri pratiklik sağlar.Yakın Destek Ağını Bilgilendirin ve Dahil Edin
Güvendiğiniz aile üyesi, komşu ya da dostlardan bir ağ oluşturun. Onlarla basit bir bilgilendirme takvimi, acil durumlar için ikinci bir göz ve el oluşturur.Duygusal İhmalden Kaçının
Bakım rutini kadar, küçük sohbetler, kısa yürüyüşler ya da birlikte dinlenen bir müzik parçası herkesin ruhuna iyi gelir. Araştırmalar, sosyal ve duygusal bağlantının hasta sağlığı üzerinde olumlu etkiler yarattığını göstermektedir.
Pratik Öneriler: Sadeleştir ve Sistemi Oturt
Takvim Kullanımı: Haftalık veya aylık takvimle, ilaç saatleri ve randevular netleşir. Çalışırken gözünüz arkada kalmaz.
Kısa Notlar ve Hatırlatıcılar: Kapı arkasına, ilaç kutusuna veya mutfağa yapıştırılan küçük notlar sistemin devamlılığını sağlar.
Telefon Bağlantısı: Mümkünse evde birinin olması, kısa telefon görüşmeleriyle işler yolunda mı kolayca kontrol edilebilir. Alternatif olarak yakın bir komşuya anahtar bırakmak iyi bir güvenlik önlemi olabilir.
Kendi Sağlığınızı İhmal Etmeyin: Çok basit gibi görünse de, bakım verenin kendisini fiziksel ve ruhsal olarak güçlendirmesi, bakımın sürdürülebilirliğinin temelidir. Kendi mola ve dinlenme zamanlarınızı da planınıza dahil edin.
Planlı Takiple Aklınız Evde Kalmasın
“Plan, gelecekle ilgili endişelerinizi azaltmaz, ama bugününüzü daha güvenli ve huzurlu kılar.”
Unutmayın: Siz hem sevdikleriniz için iyi bir bakımı hem de kendi hayatınızı sadece tek bir plana mahkûm olmadan sürdürmeye çalışan özel bir insansınız. Planlı ve sistemli takip, sizin elinizi güçlendiren, kaygıları azaltan ve en çok da "elimden geleni yapıyorum" diyebilmenin huzurunu sunan bir arkadaşınız olabilir.
Kapanış: Yalnız Değilsiniz
Bazı sabahlar daha kaygılı, bazı günler daha umutlu olabilir. Bazen evdeki işleri ya da sağlık sorunlarını düşününce kendinizi çaresiz hissetmeniz çok normal. Fakat, bakım sürecini planlı bir şekilde yürütmek, hem işlerinizde daha verimli olmanıza hem de sevdiğiniz insanın güvenliğinden emin olmanızı sağlar. Zaman zaman destek istemekten çekinmeyin, çünkü yalnız yürümek zorunda değilsiniz.
Günün her saati evde, işte ya da yolda… Zihninizin bir kısmı evde olsa bile, güçlü bir sistem bu yükü paylaşabilir. Her adımda, hem kendiniz hem de sevdikleriniz için en iyisini yaptığınızı unutmayın.
Kaynakça
Brodaty, H., & Donkin, M. (2009). Family caregivers of people with dementia. Dialogues in Clinical Neuroscience, 11(2), 217–228.
Schulz, R., & Sherwood, P. R. (2008). Physical and Mental Health Effects of Family Caregiving. American Journal of Nursing, 108(9), 23–27.
Next Blogs Post