Nörolojik Farkındalık
Giriş: Bir Anahtar Nerede?
Ali Bey, her sabah güne aynı rutinle başlardı. Fakat birkaç haftadır kahvaltıdan sonra anahtarını bulmakta zorlanıyor, çalışma odasının kapısını kapatıp neden oraya girdiğini hatırlayamıyordu. Başlarda "Yaşlanıyorum ne de olsa" diye hafife aldı. Fakat geçenlerde yolunu kaybettiğini, markette aradığı ürünü unuttuğunu fark ettiğinde kaygılanmaya başladı. Unutkanlık birçoğumuz için geçici bir meseledir. Ama bazen, günlük hayatta işlevselliği etkileyecek kadar büyüyebilir. Karşımızda sandığımızdan daha önemli bir işaret olabilir. Peki, bir insan unutkanlığının artık sıradan olmadığını ve bunun ciddiye alınması gerektiğini nasıl anlar? Beyin sağlığı açısından ne zaman bir uzmana başvurmalı?
Unutkanlık: Yaşamın Olağan Bir Parçası mı?
Zaman zaman unutkanlık yaşamak doğal bir insani deneyimdir. Yoğun stres, uykusuzluk, aşırı yorgunluk veya dikkat dağınıklığı gibi durumlar unutkanlığa sebep olabilir. Ancak, günümüzde yaşlılığın kaçınılmaz bir parçası gibi düşünülen "unutma", bazen bir hastalığın belirtisi olabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya genelinde 55 milyon kişi demans ile yaşamakta ve bu sayının 2050 yılına kadar 139 milyona çıkması bekleniyor (Kaynak). Unutkanlığın hangi noktada doğal sınırları aştığını anlamak, erken tanı ve tedavi için kritik öneme sahiptir.
Beyin Sağlığı ve Unutkanlık
Beynimiz, bir bilgisayar gibi gün boyu bilgi depolar, işler ve gerektiğinde hatırlar. Fakat tıpkı bir bilgisayar gibi, bazen "ağırlaşır" ve aksaklıklar gösterebilir. Hafıza, karmaşık bir sistemdir; dikkat, öğrenme, depolama ve hatırlama süreçlerinden oluşur. Hafızadaki küçük aksaklıklar bazen yorgunluk, stres veya kafein eksikliği gibi basit nedenlere bağlansa da; bazı durumlarda beyin hücrelerinde, özellikle de hipokampüs ve frontal lobdaki değişikliklerle ilişkilidir. Bunlar başta Alzheimer hastalığı olmak üzere, nörolojik bir sürecin başlangıcının habercisi olabilir.
Unutkanlık Neden Olur?
Yaşa Bağlı Değişiklikler: Bellekte yaşla birlikte azalma normaldir. Fakat bu azalma genellikle bilgiye ulaşmada gecikme şeklindedir, bilgi kaybı şeklinde değildir.
Stres ve Anksiyete: Kronik stres, kortizol düzeylerinin artmasına yol açarak hipokampüste küçülme ve hafızada sorunlara neden olabilir.
Depresyon: Duygudurum bozuklukları unutkanlık ve odaklanma sorunlarıyla ilişkilidir.
Yetersiz Uyku: Yetişkinlerin %35'i tavsiye edilen 7 saatten az uyuduğunu belirtiyor (CDC), bu da hafızayı ve öğrenme kapasitesini olumsuz etkiler.
İlaçlar ve Alkol: Bazı ilaçlar (örneğin, uyku ilaçları, antidepresanlar, antipsikotikler) ve uzun süreli alkol kullanımı hafıza üzerinde olumsuz etki yaratabilir.
B12 ve Folat Eksikliği: Vücuttaki bazı vitaminlerin eksikliği, nörolojik yetersizliklere ve dolayısıyla unutkanlığa neden olabilir.
Tıbbi Durumlar: Tiroid bozuklukları, diyabet, kronik böbrek hastalığı gibi sağlık sorunları da belleği etkileyebilir.
Unutkanlık Ne Zaman Ciddiye Alınmalı? Kritik İşaretler
Herkes ara sıra isimleri, telefon numaralarını, önemli eşyalarını unutabilir. Peki, unutkanlık hangi hallerde "sıradan" olmaktan çıkar? Unutkanlığın ciddiye alınmasını gerektiren başlıca işaretler şunlardır:
Günlük Hayatı Etkilemesi: Unutkanlık nedeniyle iş, aile yaşamı veya sosyal ilişkiler olumsuz etkileniyorsa.
Aynı Soruları Sürekli Tekrarlamak: Yakınlarının söylediğini, olayları tekrar tekrar sormak.
Yolunu Kaybetmek: Bildiği yerlere giderken yolunu ya da yönünü kaybetmek.
Eşyaları Yanlış Yerlere Koymak ve bulamadığı için başkasını suçlamak.
Karmaşık Görevleri Yapamama: Yemek tarifi uygulamak, fatura ödemek gibi adım adım işlemlerde zorlanmak.
Duygusal ve Kişilik Değişiklikleri: Aşırı sinirlilik, içe kapanma, ilgisizlik, depresif duygudurum gözlenmesi.
Güvenlik Sorunları: Ocak açık unutmak, kapıları kilitlememek, kaybolmak gibi riskli davranışlar.
Bazı Unutkanlık Türleri: Normal mi, Değil mi?
Normal Unutkanlık | Patolojik (Ciddi) Unutkanlık |
---|---|
Bir ismi hatırlayamaz, sonra hatırlarsınız | Çok tanıdık birinin ismini hiç hatırlamamak, asla anımsayamamak |
Hangi gün olduğunu unutmak | Bulunduğunuz yerde, mevsimde, şehirde olduğunuzu unutmak |
Eşyaları arada bir kaybetmek | Çok sık ve mantıksız yerlere önemli eşyaları koymak |
Yeni bilgi öğrenmede gecikme | Yeni bilgilerin hiç öğrenilememesi |
Fazla stresli dönemlerde unutkanlık | Kronik ve ilerleyici unutkanlık |
Nörolojik Hastalıkların İlk Sinyalleri Nelerdir?
Unutkanlık bazen beyin sağlığı ile ilgili önemli hastalıkların ilk belirtisi olabilir. Özellikle demans, Alzheimer hastalığı, Parkinson, vasküler demans ve bazı nadir hastalıklarda hafıza problemleri ön plana çıkar. Türkiye’de yapılan bazı çalışmalara göre, 65 yaş üzeri bireylerde demans görülme sıklığı %8.5’tir (Kaynak).
Örneğin, Alzheimer hastalığının ilk evrelerinde kişiler yakın zamanda yaşadıklarını hatırlamakta zorlanır; eski anılarını ise daha iyi hatırlarlar. Fakat zamanla oryantasyon bozukluğu, dil bulmada güçlük, kişilik değişimleri ve günlük yaşam becerilerinin kaybıyla seyrini ağırlaştırır.
Unutkanlık ve Yaş: Yaşlılıkta Değişen Hafıza
Toplumda her yaşlanan kişide unutkanlık olacağına dair yanlış bir inanış vardır. Oysa yaşla birlikte "hafızadan bilgiye ulaşma süresi uzasa" da, temel bilgiler ve kişisel hafıza genellikle korunur. Araştırmalara göre, yaşa bağlı bilişsel yavaşlama genellikle 50’li yaşlarda başlar; fakat %60’tan fazlası ciddi bir hastalık olmadan hayatını sürdürebilir (Kaynak). Asıl önemli olan, unutkanlığın işlevselliği engelleyip engellemediğidir.
Bazı Testler: Hafızanızı Test Edin
Basit bir kontrol listesi ile hafızanız hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Aşağıdaki soruların büyük kısmına "evet" yanıtı veriyorsanız, mutlaka hekim önerisi alın.
Arka arkaya birkaç tüyo kullanmadan yeni bilgileri öğrenmekte zorlanıyor musunuz?
Yakın zamanda yaşayan olayları sık sık unutuyor ve başkalarına tekrar soruyor musunuz?
Gündelik işleri (alışveriş, yemek, ödeme işleri) düzenli olarak karıştırıyor musunuz?
Yakınlarınız "değiştin", "çok unutuyorsun" diyor mu?
Tanıdık ortamlarda kaybolduğunuz oldu mu?
Unutkanlıktan Nasıl Korkmamalı, Nasıl Tedbir Almalı?
Unutkanlık çoğu zaman utanılacak bir şeymiş gibi hissedilir. Oysa, hafızamızın zaman zaman yavaşlaması, insan olmanın doğal bir parçasıdır. Asıl korkmamız gereken, hangi noktada bu değişimin "olağan dışı" hale geldiğidir. İşte daha iyi bir beyin sağlığı için uygulanabilecek bilimsel öneriler:
Sağlıklı Beslenme: Akdeniz diyeti, omega-3, antioksidanlar, meyve-sebze tüketimi; demans riskini azaltabilir (Kaynak).
Fiziksel Aktivite: Haftada 150 dakika egzersiz, kan akışını artırarak beyni olumlu etkiler.
Uyku Düzeni: Her gün aynı saatte yatmak ve kalkmak, kesintisiz 7-8 saat uyku bellek sağlamlığı için çok önemlidir.
Zihni Aktif Tutmak: Kitap okuma, bulmaca çözme, satranç ve yeni hobiler öğrenmek sinapsları güçlendirir.
Sosyal Olmak: İzole yaşam bilişsel gerilemeyi hızlandırır. Sosyal ilişkiler ise beyin rezervini artırır.
Stres Yönetimi: Meditasyon, nefes egzersizleri, doğa yürüyüşleri stres hormonlarını azaltır.
Ne Zaman Doktora Gitmeli?
Eğer unutkanlık aşağıdaki kriterlere uyuyorsa, mutlaka bir nöroloji, geriatri veya psikiyatri uzmanına başvurmak gerekir:
Unutkanlık giderek artıyorsa,
Günlük yaşam aktivitelerini aksatıyorsa,
Yolunu, zamanı sıkça karıştırıyorsa,
Yakın çevreniz "değiştin, unutkansın" diyorsa,
Kişilik ve davranışlarınızda belirgin değişimler varsa,
Diğer belirti ve hastalıklara (baş ağrısı, halsizlik, dengesizlik) eşlik ediyorsa...
Tanı ve Tedavi Süreci
Hekim, hafıza yakınmalarında öncelikle tıbbi hikayenizi dinler ve belirli testlerle hangi alanlarda kayıp olup olmadığını anlamaya çalışır. MOCA, MMSE gibi ölçeklerin yanı sıra; kan tahlilleri (B12, tiroid, D vitamini), beyin MRG/BT görüntüleme yöntemleri istenebilir. Ölçümler sonucunda, nedene yönelik tedavi planı yapılır. Bazı durumlarda unutkanlığın altında depresyon, vitamin eksikliği ya da kronik hastalık da çıkabilir. Erken dönemde başvurmak, hem tedavi olasılığını artırır, hem de ilerlemeyi yavaşlatma şansı verir.
Unutkanlık ve Duygusal Yük
Unutkanlık, sadece kişiyi değil; ailesini de derin şekilde etkileyebilir. Sevdiklerimizin "aynı şeyleri defalarca sorduğunu" görmek, kaybolduğuna tanık olmak endişe yaratır. Birçok hastanın, erken dönemde farkındalığı olur ve üzüntü yaşar. Bu yüzden duygusal destek almak, yalnız olmadığınızı bilmek çok önemlidir. Özellikle hasta yakınlarının, suçlayıcı ve eleştirel değil, daha anlayışlı, sabırlı ve empatik olması gerekmektedir.
"Amacımız, unutkanlığı korkulacak bir düşman gibi görmek değil; gerektiğinde ciddiye alıp doğru adımları atarak hayatımızı korumak."
Unutkanlığı Önlemenin Bilimsel Yolları
Düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak
Dengesiz ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmak
Sigara kullanımını bırakmak
Kaliteli ve düzenli uykuya özen göstermek
Zihni uyanık tutan aktivitelerle meşgul olmak
Yeni hobiler edinmek, yeni şeyler öğrenmek
Sık Sorulan Sorular
Bazen alışveriş listesini unutuyorum. Endişelenmeli miyim?
Günlük, geçici unutkanlıklar genellikle ciddi değildir. Fakat bu sorun giderek artarsa izlemeye alınmalı.Ailemde Alzheimer var; ben de risk altında mıyım?
Aile öyküsü riski artırır. Fakat yaşam tarzı değişiklikleriyle geciktirmek mümkündür.Vitamin takviyesi almalı mıyım?
B12, folat ve D vitamini eksikliği kandaki seviyelerle saptanmalı; doktor önerisiyle takviye alınmalı.Stres yaşayınca unutkanlık artıyor. Normal mi?
Evet, stres geçici hafıza bozukluğuna yol açabilir. Yatkınlık varsa daha da belirginleşir.
Sonuç: Hafızana İyi Bak
Her anahtar unutmak, her gün apartman kapısında şaşırmak bir hastalığın belirtisi değildir. Ama unutkanlık hayatınızı, ilişkilerinizi ve güvenliğinizi tehdit etmeye başladıysa ciddiye almak gerekir. Unutmayın, hiç kimse bu süreci tek başına yaşamak zorunda değil. Erken farkındalık, sevgi dolu bir iletişim ve uygun tıbbi destekle yaşam kalitesini uzun yıllar yüksek tutmak mümkün. Kendinize ve yakınlarınıza dikkat edin.
Yaşam; yaşadığımız anıları güzelce, birlikte biriktirmekle güzel. Unutkanlığı ciddiye almak, hem kendimizi hem sevdiklerimizi korumanın bir gereği. Sağlıklı, huzurlu ve anılar dolu günler dilerim.
Kaynakça
Bir Sonraki Okuma